Skip to content

Let's Meet

Hayat, tırtıldan kelebeğe dönüşmek için kelebeğin kozadan çıkışı mıydı, yoksa ilk ve son kanat çırpışı arasındaki yaşananlarla elde edilen tecrübeler miydi; ya da aslında her şey kurmaca bir tiyatro sahnesiydi de ve rolü gelen mi sahnede yerini alıyordu…bilmiyordu, elbet tecrübe edip öğrenecekti, bildiği tek şey vardı ki kaçmanın yolu yoktu ne hayattan ne de yaşanacaklardan. Bir şey olacaksa olacak olmayacaksa olmayacaktı…ve öyle de oldu.

İşte kafamda bu sorularla yepyeni bir sayfa açtım hem mecazi anlamda hem de gerçek anlamda. Şu anda bu yazıyı okuyan Siz’e (sana) çok teşekkür ederim. Demek ki doğru yoldayım! Tekrar tanışma yazıma geri dönecek olursam eğer; sizinle (seninle) tanışmayı çok uzun yıllardır beklediğim kendi iş yerimdeyim artık ve hayat uzakları yakın etsin, bilgi paylaşılsın ve yayıldıkça büyüsün istiyorum. Bu yazıyı yazmadan hemen önce Naim filmini izledim ve beni Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşma sahnesi inanılmaz etkiledi, filmde çok fazla yer var etkileyen, çok güzel bir gerçek hikaye ve ben Naim’i sadece halter kaldıran Cep Herkül’ü olarak tanımış olduğuma çok üzüldüm. Gençlik yıllarında kendisinin nasıl bir fikri kafasına koyup ulaşmak için nasıl sistemli çalıştığını, hiç yılmadığını düşündükçe başta kendimin ( en iyi kendimi bildiğim için başta kendim) ve birçok kişinin belki de Siz’in (senin) de yol ayrımlarında nasıl pes ettiğini, ettiğinizi, ettiğimizi tahmin ediyorum. Ben şahsen çok döndüm kapı önlerinden demek ki zamanı değilmiş diye kendimi avutmadım da değil belki de öyleydi… bir yandan kadercilik de yok mu kültürümüzde, yetiştirilmemizde; kısmetse olur, olmamış ise hayırlı değilmiştir üzülme… diye devam eden bize söylenen ikna cümleleri.

Tam da o günlerden birinde pandeminin üçüncü ayında haziranda içimdeki itici bir güç ile kendimi istifa konuşması yaparken buldum. Dilimden nasıl döküldü kelimeler, yöneticim nasıl kabul etti anlamadan ortada hiçbir planım yokken, ki oldukça riskli bulacaksınız eminim bu pandemide ne olacağı belli değilken insan istifa mı eder diye düşüneceksiniz, haklısınız. Ama tutamadım kendimi içimdeki ses sürekli hadi, hadi diye beni ittirip durdu. Önüme çıkan her post, tv izlediğim her şey, webde gezerken önüme gelen kitaplar, evde okunmayı bekleyen kitaplardan rastgele seçtiğim kitaplar hepsinin de mesajı artık adım at mesajını bağırıyordu. Ben de öyle yaptım ve işte şimdi karşınızdayım. Kendi adıma iyi ki diyorum. Umarım sizin kendi kişisel yolculuğunuzda böyle birden içinizdeki sesin size avaz avaz bağırmasıyla başlar. Bu yolculuk ister iş olsun , ister aile kurmak ya da benim size yol arkadaşlığı yapmaya niyetle başladığım beslenme değişikliği ve değişim, dönüşüm; kozadan çıkış yolu olsun, hiç fark etmez hepsinin özü aynı sonunda; yani bir adım atmakla, karar almakla başlıyor. Şimdi sen de bir adım atmaya ne dersin? Beslenmeniz ile ilgili çıkılacak yolculuktan keyif almaya bakın lütfen hedefe değil yolculuğa, özünüze dönüşünüze odaklanın ve keyfini, tadını çıkarın bırak zaman aksın öylece…sonunda en sonunda olacak, yanınızda yol arkadaşınız olarak çok yol tecrübe ettim yollardaki çukurları, kısa yolları en doğru şekilde en sağlıklı ve güncel bilimsel veriler ışığında göstereceğimden şüpheniz olmasın. Buradayım hep yanınızda her koşulda bir çıkar yol bulunur. En önemlisi de yolda yaşananlar ve öğrenilenler sizin bulduğunuz kendinize dair yenilenmeler, değişimler…

Kelebekler gibi kozadan çıkış ile özgürleşen beden, her kanat çırpışı ile artan metabolizma hızı ve tüm bu ikisinin sinerjisinden doğan sağlıklı kan bulguları tablosu…işte bu manzara, en sevdiğim. Sağlığın kazanılmasıyla geriye dönmeye başlayan saat, hayatın öğrettiği zaman kavramındaki kayma ve azalan yağ kütlesi sayesinde gençleşme- antiaging- işte bu mümkün, hiç de zor değil.

Fazla yağ eşittir fazla oksidasyon ve inflamasyon o da eşittir yaşlanma. Sanma ki aldığın o pahalı kremler en etkili yöntem genç kalmada, en etkili yöntem bilimsel kaynakların da dediği gibi ne kadar sağlıklı yağ kütlesi o kadar genç beden.

Ben bir diyetisyen olarak pandemiye 62,7 kg ile başladım ve eylül ayında bu 53,7 kg oldu. Yaptığım ufacık değişikliklerin bu kadar etkili olacağını hiç düşünmemiştim, nasıl olduğuna bir uzman olarak ben bile şaşırdım! Demek ki kendime inancımı kilo konusunda sorgulamışım şimdi farkına varıyorum… yani yalnız değilsin, değilsiniz, değiliz…bazı bazı, bazı konularda uzman bile olsak konu kendimiz olunca başka bir kafaya geçiyoruz mesleki kimlik bir anda anlamsızlaşmış ve her şeyi unutmuş oluyoruz… neyse ki ben sizin için en güncelleri takip ediyorum. Netice de bu mesleği tam da bu nedenle seçmiştim. Yani kendi kilo fazlalığımı çözdükten sonra diyetisyen olmayı seçmiş ve hedefim olan bölümü en iyisinde Hacettepe’de okumuştum. Öğrendiklerimle hem kendimi geri dönüşlerden koruyacaktım hem de çevremdekileri, benimle yola çıkmaya hazır olanları; sağlıklı beslenme konusunda bilinçlendirecek, beslenme konusunda öğrendikleri ile hayat boyu kendi kendilerine sağlıklı kiloda kalmalarına yardımcı olacaktım. Daha yapacak çok şey, öğrenilecek ve gidilecek çok yol var ben hazırım seninle yola çıkmaya, ya sen?

Haydi gel…uzak görünse de bazen hedef karar vermektir yolu kısaltan yolculuğu keyifli kılan…

Uzm. Dyt. Buket Sözan

Diyetisyen Buket Sözan | İstanbul